Cumhuriyet Meclisi Başkanı Sıkıntılı Töre, Avrupa Parlamentosu Başkanı Roberta Metsola’nın Cenup Kıbrıs Rum Yönetimine gerçekleştirdiği ziyaret ile ilgili yazılı izahat yapmış oldu.

Töre, açıklamasında şunları kaydetti:

“Avrupa Parlamentosu Başkanı Roberta Metsola’nın, Cenup Kıbrıs Rum Yönetimi’nin (GKRY) 1963 senesinde tabanca diretmesiyle işgal etikleri Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kurum yıldönümü olan 16 Ağustos yerine zamanı gerçekleri gizleyerek, 1 Ekim’de kutladıkları sözde Bağımsızlık Günü etkinliklerine katılmak suretiyle Cenup Kıbrıs’a gerçekleştirdiği ziyaretini ve bu bağlamda Rum önder ile yapmış olduğu ortak açıklamada sarf etmiş olduğu mesnetsiz ifadeleri şiddetle protesto ediyoruz.

Manavoğlu: Ünal Üstel'i ve Ersin Tatar'ı Göreve Davet Ediyorum...

Manavoğlu: Ünal Üstel’i ve Ersin Tatar’ı Göreve Çağrı Ediyorum…

Avrupa Parlamentosu Başkanı Metsola, Kıbrıs adasına gerçekleştirdiği ziyaret kapsamında Şimal Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin varlığını görmezden gelmiş olarak, Kıbrıs mevzusunda yanlı bir tutum sergilediğini bir kez daha gözler önüne sermektedir.

Metsola’nın bu yanlı tutumu, Başkanı olduğu temel insan haklarına ve demokrasiye ehemmiyet verdiğini korumak için çaba sarfeden Avrupa Parlamentosu’nun tarafsızlığını da sorgulatmaktadır.

Ek olarak, Metsola’nın Rum Önder ile yapmış olduğu basın toplantısında sarf etmiş olduğu sözler Avrupa kurumlarının samimiyetsizliğini bir kez daha gözler önüne sermektedir. Ada’da iki mevcut Devlet, kendi kendini yöneten iki ayrı Halk bulunmuş olduğu gerçeği ortadayken, Avrupa Birliği tarafınca gayrı yasal bir halde tek taraflı olarak Cenup Kıbrıs Rum Yönetimi’nin üyeliğe kabul edilmesi ve Kıbrıslı Rumlar’a adanın tek temsilcisi şeklinde davranılması adadaki mevcut durumun yegane sebebidir.

Avrupa Parlamentosu Başkanı’ndan beklentimiz, temsil etmiş olduğu değerlere haiz çıkarak, Kıbrıs mevzusunda daha yansız ve dengeli bir tutum sergilemesi, ek olarak sözcülüğünü yapmak yerine, Rum liderliğine, adadaki mevcut gerçekler doğrultusunda, Kıbrıs Türk Halkı’nın özden gelen hakları çerçevesinde egemen eşitlik ve eşit internasyonal statüsü ile iki devletli önerimizi kabul etmeleri yönünde telkinde bulunmasıdır.”