Ulusal Eğitim ve Kültür Bakanı Cemal Özyiğit, evlatları ve gençleri en iyi şekilde yetiştirerek, bu topraklara ve ülkeye hep beraber haiz çıkarak toplumun dünyada hak etmiş olduğu yeri almasını sağlamak istediklerini, bunun için de bilimsel, demokratik ve laik eğitimin vazgeçilmezleri bulunduğunu kaydetti.
Bazı çevrelerin 10 Kasım anma törenleri üstünden gündem yaratmaya çalıştıklarına dikkat çeken Özyiğit, “İlk günden beri vurguladığımız şeklinde, Mustafa Kemal Atatürk’ün bizlere mirası olan bilimsel, demokratik ve laik eğitim anlayışından kesinlikle ödün vermeden yolumuza devam edeceğiz” dedi.
Ulusal Eğitim ve Kültür Bakanı Cemal Özyiğit, bugün katılmış olduğu bir programda bakanlığın emek harcamaları ile gündemdeki mevzulara yönelik değerlendirmelerde bulunmuş oldu.
Bu yıl Mustafa Kemal Mustafa Kemal Atatürk’ün aramızdan ayrılışının 80. Yıldönümü’nün Cumartesi gününe denk geldiğini, kendilerinin de bu güne verdikleri kıymet doğrultusunda bu mühim günün okullarda etkin ve katılımlı bir halde anılması için okul törenlerinin Cuma gün yapılmasını kararlaştırdıklarını belirten Özyiğit, bu kararın Cumartesi günü yapılacak anma etkinliklere engel teşkil etmediği şeklinde, dileyen, isteyen okul yönetimlerinin buna ek olarak Cumartesi günü de etkinlikler organize edebileceğini kaydetti.
Sendikalarla meydana getirilen istişareler sonucunda belirlenen bilimsel nitelikli takvimde de aslına bakarsan 10 Kasım’ın Anma Haftası olarak duyuru edildiğini belirten Özyiğit, “Ulusal Eğitim ve Kültür Bakanlığı 10 Kasım Mustafa Kemal Atatürk’ü Anma Programı” çerçevesinde 10 Kasım Cumartesi günü anma etkinlikleri bulunduğunu, etkinliğe de Başkent Lefkoşa başta olmak suretiyle ilçe merkezlerindeki tüm okullarının temsilcilerinin katılacağını kaydetti.
Bu tür uygulamaların benzerinin geçmişte de bulunduğunu anımsatarak, geçmişte bu kararlara ses çıkarmayanların bugün bu karara eleştiri getirmelerinin manidar olduğuna dikkat çeken Özyiğit, “Kaldı ki Ulusal Eğitim ve Kültür Bakanlığı’nın Mustafa Kemal Atatürk ilke ve inkılaplarına yönelik tutumu ve bugüne kadarki duruşu açık ve nettir. Bu mevzunun tartışılması söz mevzusu bile olması imkansız. Çok açık ki birileri Mustafa Kemal Atatürk’ün ölüm yıldönümünü bile istismar edecek kadar kendinden geçmiş. Fakat kimse bizlerin bilimsel, demokratik, laik eğitim ilkelerimizi sınamaya kalkmasın” dedi.
Özyiğit, eğitimin, bilimsel, demokratik ve laiklik çerçevesinde bir devlet politikası haline getirme amaçlı çalışmalarının kararlılıkla süreceğini altını çizdi.
“TC’den görevli öğretmenler mahalli kaynaklardan ödenmemektedir”
Ulusal Eğitim ve Kültür Bakanı Cemal Özyiğit, ‘Türkiye’den gelen öğretmenlerin ödemeleri mahalli kaynaklardan yapılıyor’ iddiasının kesinlikle doğru olmadığını söylemiş oldu.
Geçmişte Türkiye ile imzalanan Kültür anlaşması çerçevesinde sorun çekilen mesleki alanlarda öğretmenlerin geldiğini belirten Özyiğit, şu anda ülkede bu çerçevede büyük çoğunluğu geçmiş yıllarda gelen 121 öğretmenin bulunduğunu kaydetti. Kendi dönemlerinde gelen kişilerin çoğunluğunun burada olmayan alanlardan bulunduğunu belirten Özyiğit, mesela ekibi alınamadığı için ilkokullar için rehber öğretmen açığının bu şekilde kapatıldığını açıkladı.
Buradaki sıkıntının ‘ölçü kadro’ denilen ve her yıl kamuya istihdam edilen şahıs sayısından kaynaklandığını, bu yıl 180 öğretmen açığı olmasına karşın ortalama 50 öğretmenin yetkisinin alınamadığını belirten Özyiğit, “Devletin önceliği eğitim ve sağlıkta olmalıdır. Yatırımlar ilk olarak bu alanlarda olmalı, kim bilir eğitim ve sıhhat bu çerçevede ölçü kadrodan çıkarılmalıdır” ifadesini kullandı.
Özyiğit, istihdamda önceliklerinin KKTC vatandaşlarının bulunduğunu, Hala Sultan İlahiyat Kolejine ilk kez bu yıl KKTC vatandaşı tanrı bilim mezunlarının görevlendirildiğini kaydetti.
“Tüm Kitaplar tekrardan incelenmektedir”
Konuşmasında Din Kitapları mevzusuna da değinen Özyiğit, din kitaplarının 2016 yılından ilkin TC’den geldiğini, 2016 senesinde ise ‘Temel Eğitim Programı Geliştirme Projesi’ kapsamında kitabın buradaki akademisyenler tarafınca hazırlandığını, söz mevzusu kitabın 3 senedir kullanıldığını kaydetti.
Bir süre ilkin oluşturulan komisyonun din kitapları dahil tüm kitapları incelemeye başladığını, basında çıkan mevzu haricinde başka unsurların da pedagojik açıdan sorun yaratabileceğinin tespit edildiğini belirten Özyiğit, 4, 5, 6 ve 7. Derslik din kitaplarının bu çerçevede tekrardan düzenleneceğini söylemiş oldu.
Bakan Özyiğit yeni eğitim yılı başlangıcında söz verdikleri şeklinde din derslerini ortaokullarda seçmeli yaptıklarını da anımsattı.