Şimal Kıbrıs İçin Isı Yalıtımı İhtiyacını CEE Direktörü İsmail Sayı İle Konuştuk

Evinizin ısı yalıtımı var mı? Harcadığınız enerji sizi yeterince ısıtıyor yada serinletiyor mu? Faturalarınızı düşürmek, enerji verimliliğini çoğaltmak hatta sağlığınızı korumak için ısı yalıtımının ne kadar mühim bulunduğunu biliyor musunuz? CEE Direktörü Mimar İsmail Sayı, bu mevzuda mühim detaylar paylaştı.

Şimal Kıbrıs İçin Isı Yalıtımı İhtiyacını CEE Direktörü İsmail Sayı İle Konuştuk

Yazın kavuran sıcaklarda serinlemek için oluşturulan klima, kışın ısınmak amacıyla tercih edilen gene klima yada soba çözümleri…

Farkındaysanız tüm çabaya ve harcanan enerjiye karşın, beklenen sonucu alamıyoruz.

Dikkat ederseniz iki mevsimde de eksikliğini hissetiğimiz bir detay var, ısı yalıtımı…

Eski evler için ilk bakışta pencere sistemleri gözümüze çarpabilir. Fakat tek başına görevli o değil.

Bilhassa duvarlarda ve çatılarda yapılması ihtiyaç duyulan ve dikkatsizlik edilen yalıtım karşımıza çıkıyor her defasında.

Hem enerji sarfiyatını artırıyor, hem de bütçelere yük oluyor.

Küresel ısınmaya tesiri apayrı.

Avrupa’da yaygın bir uygulama ısı yalıtımı.

Son yıllarda Türkiye’de de mantolama tercihinde artış var.

Sebebi daha fazlaca bütçesel yükü hafifletmek.

Bilhassa durmadan zamlanan elektrik ve doğalgaz sarfiyatını aza indirmek için bu şekilde bir yatırımı tercih ediyor konut sahipleri.

Peki Şimal Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde durum iyi mi?

Yalıtım yaparken öncelik ne olmalı?

Maliyeti iyi mi hesaplanıyor?

Avantajları neler?

Binanın ömrünü uzatmadaki görevi ne?

Konuğumuz Cyprus Environmental Enterprises Ltd (CEE Ltd) Direktörü Mimar İsmail Sayı.

“Yakında Dünya Yaşanmaz Hale Gelecek”

Hem dünya görüşünüz, hem de yaptığınız iş ile çevreye duyarlı bir iş insanısınız. Değişen iklimler, korkutan değişimler… Iyi mi görüyorsunuz gidişatı?

Biz Kıbrıs’ta bazı vakaları gözümüzden kaçırıyoruz. Dikkat ederseniz Roma’da bir toplantı yapılmış oldu. Peşinden Glasgow’da da bir toplantı yapılmış oldu. Mevzusu küresel ısınmaydı. Biz burada başımızı kuma soktuk, incir çekirdeğini doldurmayacak işlerle ve gündelik sıkıntılarımızla gün geçiriyoruz. Kaçırdığımız şey ise yakında dünya yaşanmaz hale gelecek olması. Bunun sebebi ise ürettiğimiz aşırı karbondioksit miktarı.

Ulaşımdaki, yerli yersiz vasıta kullanmak benzer biçimde hatalarımız, binalarımızın ısı izolasyonlarını doğru yapmayarak bizim için devamlı enerji üreten santrallerin karbondioksit salınımını arttırmak, moda dediğimiz ve hala daha kullanım ömrü olan ürünleri atıp yenisini almak benzer biçimde tutum sergilemek, global olarak bir üretim yükü getiriyor ve  karbondioksit salınımını yüksek safhalara çıkarıyor.

Bilirsiniz ki karbon dünyanın oluşum safhalarında atmosferden yer altına fazlaca uzun yıllarda nüfuz etti. Biz dünya kaynaklarını bu şekilde tüketerek son 150 yılda yer altından karbonu alıp atmosfere karıştırıyoruz ve dünyayı milyonlarca yıl önceki zehirli haline hızla geri götürüyoruz.

“Isı İzolasyonundan Kaçmak Lükstür”

Bir yanda küresel ısınma, öteki yanda günden güne kabaran faturalar.

Enerji sarfiyatını minimuma indirmek varken, ısı yalıtımı niye bu kadar dikkatsizlik ediliyor?

Isı izolasyonu maalesef toplumun bilinçsizliğinden dolayı fazlaca dikkatsizlik edilen ve lüks olarak değerlendirilen bir uygulamadır. Tam aksine ısı izolasyonundan kaçmak bir lükstür. Zekice uygulanmış bir ısı izolasyonunun amortisman süresi taş çatlasa 4 yada 5 yıl. Bu oldukça kısa bir süre ve bu yüzden bir karlı bir yatırım kıymeti de taşır ve ömürlüktür.

Maalesef bu mevzu tüketiciye doğru anlatılamıyor. Uygar ülkelerde bu mevzuda yalnızca halkın bilgili olması beklenmiyor. Devlet bunu yasa ile mecburi hale getirdi. Eğer bir konut projesinde ısı izolasyonu eksikse, devlet bu yapıya iskan izni de vermiyor, su, elektrik de vermiyor.

Şu an Avrupa’da alınmış kararlar var. Eğer firmanın karbondioksit emisyonun yüksekse tüm mal ve hizmetlerine vergi getiriyorlar. Bu da anlamına gelir ki; “Sen enerji verimliliğini yerine getirmiyorsun, o nedenle biz ürün ve hizmetlerini Avrupa’ya alırken belirli bir oranda ek vergi alacağız ki mal ve hizmetlerinizden kaynaklı karbondioksit emisyonunu azaltmaya çalışalım.” Bu da mal ve hizmetlerin satılamaz hale gelmesine sebep olacak.

2005’li yıllarda bu mevzuda Türkiye ve Kıbrıs’ta iyi bir yere gidiliyordu. Türkiye bunu başardı, ikimiz de mecliste enerji verimliği ile ilgili bazı yasalar hazırladık. Fakat hükümet değişikliği benzer biçimde sebeplerle yasalar değişti, tüzükler yapılmadı ve o şekilde kaldı.

Tüm binalarda yalnız mantolama değil toplam olarak enerji verimliliğin hesaplanıp onaylanması gerekir. Onay alamayan binalara elektrik, su, iskan izni verilmemesi lazım. Bu yalnızca iktisat için değil sağlınız için de lüzumlu.

Isı yalıtımı mevzusu toplumumuzda gündem olsa, bir münakaşa mevzusu halini alsa, çağdaş ülkelerde uygulanmakta olan tüm yasalar ve yönetmelikler bizlere yol gösterici olacak.

Ekonomiden Sağlığa Isı Yalıtımının Yararları 

Isı izolasyonunu birazcık daha detaylandırır mısınız? Bir tek faturaları hafifletmesi mi katkısı? Bina sağlığına, insan sağlığına sağlamış olduğu avantajlar neler? 

Isı izolasyonu yalnız üşümemek yada uzun solukta bütçeden tutum etmek için benzer biçimde tek taraflı bir mevzu değil. Isı izolasyonunu binanın dışından kabuk halinde doğru şekilde yaparak, içerden değil (bu mevzuda bazı işi bilmeyenler fazlaca yanlış yönlendirmeler yapıyor. Dıştan yaptığınız süre binanın ısı hacmi içerde kalır ve binanın ısıtma/soğutma dalgalanmaları azalır. Bu çatı için de duvar için de geçerlidir.), ısıtmadaki ve soğutmadaki yakıt tasarrufu sağlarız.

Bununla beraber ısınıp soğumadan dolayı oluşan bina çatlamalarını önleyerek yapının ömrünü uzatırız. Duvarlarda kondenzasyonu önlersiniz, kısaca rutubet yoğuşmasını önleriz. Bu bununla beraber tavanda da meydana gelmektedir. Zira iç ısı ve dış ısı farkı fazlaca olduğunda küf ve kararma olur. Bahsettiğimiz bu yoğuşma duvarda mantarların oluşumuna sebep olur. Eğer akciğerlerde bir duyarlılık var ise bundan dolayı astım hastalığını bununla beraber getirir. Ek olarak ısı izolasyonsuz bir binada konfor ısını yakalamak istediğinizde ihtiyaç duyulan enerji her neyse harcarsınız ve termometrede istediğiniz rakamı görürsünüz. Fakat bu da sıhhatli olmaz. Zira ısı kaynağından gelen hava ile ortamdaki rutubet soğuk duvarda yoğunlaşır. Yoğunlaşma gördüğünüzde ‘odam nemli’ dersiniz, fakat son aşama kuru bir hava solursunuz. Bu da akciğer hastalıklarını tetikler. Eğer ortamınızda kış aylarında tropikal bitkileriniz hızla kuruyorsa, odanızda rutubet kalmadığını göstermektedir.

“Cemiyet Olarak Bilinçlenmemiz Gerekir”

Peki sürecin hızlanması için önerileriniz neler? 

Bu bizim CEE LTD olarak çözüm bulabileceğimiz bir durum değil maalesef. Biz bu çözümde mikro ölçekte bir tesir yapabiliriz fakat kamu olarak, cemiyet olarak bilinçlenmemiz gerekir. Biliçlenirsek eğer ekonomimiz, sağlığımız ve küresel ısınmaya karşı durmak için kayda kıymet katkı sağlayabiliriz.

KIBRIS EMLAK MERKEZİ

Etiketler: İsmail Sayı, CEE Ltd, Isı YalıtımıEn güncel haberlere erişmek için mail listemize abone olun