Geçtiğimiz hafta KKTC’nin 40’ıncı kurum yıl dönümü etkinliklerine katılmak için İngiltere’nin başkenti Londra’ya giden Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, MYKibris.com Londra Temsilcisi Mihrişah Safa’nın sorularını yanıtladı.

Ünal Üstel: Biz gençlerimiz için her türlü fedakarlığı yapacağız

Ünal Üstel: Biz gençlerimiz için her türlü fedakarlığı yapacağız

2019 yılından bu yana 5’inci kez Londra’yı ziyaret eden Cumhurbaşkanı, Türkiye ile ilişkiler, Kıbrıs politikasının son durumu, adanın dört gözle beklenen nüfusu, kızlarıyla ve eşi Sibel Tatar ile ilişkileri ve cumhurbaşkanlığı adaylığına kadar değişik samimi açıklamalarda bulunmuş oldu. 

“TÜRKİYE’NİN SÖZLERİNİ DİKKATE ALMADAN, KIBRIS’TA BİR ÇÖZÜME ULAŞACAKLARINI SANANLAR ÇOK YANILIYORLAR”
Adada gelinen son siyasal duruma değinen Tatar, federal temelde bir anlaşmanın 50 senedir hiçbir netice vermediğine vurgu yapmış oldu. Cumhurbaşkanı, bundan sonrasında Kıbrıs’ta uzlaşmayı sadece iki devletli bir çözümün sağlayabileceği görüşünü açıkladı.
Ersin Tatar, “Eski Kıbrıs’ın artık oldukca daha değişmekte bulunduğunu, statümüzün oldukca yükseldiğini görüyoruz. Türkiye Cumhuriyeti’nin sözlerini dikkate almadan, Kıbrıs’ta bir çözüme ulaşacaklarını sananlar oldukca yanılıyorlar. Dolayısıyla ben işte bu aşamada da ağırlığımı koyarak, Türkiye ile yüzde yüz uyum içinde politika geliştirmek suretiyle, Şimal Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin gelişmesi ve kalkınması için, Türkiye’nin de tam desteğiyle, değişik projelerin Kıbrıs’taki ekonomik hayata uygulanması ile hakkaten yeni bir devrin başlangıcını sağladığımızı inanıyorum.” dedi. 
“İKİ DEVLETLİ SİYASET HEP GÖNÜLLERDE”
Cumhurbaşkanı seçildikten sonrasında geçen son üç yılda mühim yeniliklere imza attığını ve KKTC’nin dünyaya açılması, tanınması mevzusunda oldukca değişimler bulunduğunu kaydeden Ersin Tatar, “iki devletli siyasetin hep gönüllerde bulunduğunu” belirtti ve şöyleki devam etti:
“İki devlet Rauf Raif Denktaş’ın da gönlündeydi. Çeşitli sıkıntılar sebebiyle, Türkiye Cumhuriyeti’nin içinde bulunmuş olduğu koşullar, politika ve bizim siyasetimiz bunun erken olduğu söylemekteydi. Hem Mehmet Ali Talat, hem de Mustafa Akıncı seçildiklerinde, ‘Biz bu işi bitiririz.’ deseler de çözemediklerini biliriz. Sayın Talat, ‘Ne yapayım kendimi Sarayönü Meydanı’nda asayım mı?’ demişti. Sayın Mustafa Akıncı da Crans-Montana masası çöktüğünde ‘Bu nesil bu şansını yitirmiştir, bundan sonrasında herhalde artık KKTC olarak olarak yolumuza devam edeceğiz.’ diyen kişidir.”
“TÜRK ASKERİNİN GÜNEY’DE GÖZÜ YOK”
Adada son 50 senedir hiçbir hadise olmadığını, Şimal’deki toplumun Türkiye’nin fiili garantisini adadaki caydırıcı güç olarak gördüğünü vurgulayan Ersin Tatar, “Türk ordusunun Cenup’de gözü yoktur. Bunun kesinlikle altını çizmek isterim. Gazze’de yaşanmış olan vakalar bir kere daha Türkiye’nin garantörlüğünün ve adadaki Türk askerinin varlığının caydırıcı bir güç bulunduğunu yine anlatma fırsatı vermiştir. Türk askerine gerek yok diyenler belli. Bu son Gazze vakalarından sonrasında halkın bir ihtimal yüzde 99’u Türkiye’nin etkin ve fiili garantisini adadaki caydırıcı güç olarak görmektedir. Caydırıcı güç diyorum; bundan dolayı Türk askerinin Cenup Kıbrıs’ta gözü yoktur. 50 senedir adada hiçbir hadise olmamıştır. Tüm bunlar bizim şu anda savunduğumuz siyasete destek olmuştur.” diye konuştu.
“Şimal Kıbrıs’In Resmi Nüfusu 410 Bin”
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, bugüne dek resmi ağızlardan açıklanmayan ve dört gözle beklenen nüfus mevzusu ile ilgili de net konuştu.
“Baktığımızda, 1974’te sonrasında Şimal’e gelip yerleşen kardeşlerimiz vardır. 20-25 yıl yaşadıktan sonrasında çoluk çocuk, torun sahibi oldular. Kendilerine vatandaşlık vermek durumundaydınız, verdik, vermeye devam ediyoruz.” diyen Cumhurbaşkanı, Başbakan Ünal Üstel’in açıklamaktan kaçındığı KKTC resmi nüfusunun 410 bin bulunduğunu belirtti.
Cumhurbaşkanı Tatar, Cenup Kıbrıs’ın 1878 öncesi nüfusunun 100 binin altında olmasına karşın, 1969 senesinde 400 bin, günümüzde ise 850-900 bin olduğuna da işaret etti. Cenup’in nüfusunun da son yıllarda oldukca arttığına ve bunların Yunanistan, Ege Adaları ve hatta Karadeniz’den getirildiğini kaydeden Tatar, “Cenup’in nüfusu orada mı çoğaldı? Şüphelerim var.” dedi. 
“YURT DIŞINDAKİ VATANDAŞLARIMIZIN OY VERMESİ İÇİN ÇALIŞIYORUM”
Ana vatanlarından uzak yaşayanların daima yanında bulunduğunu tekrarlayan Tatar, Başbakan ve öteki milletvekilleriyle yapmış olduğu temas ve değerlendirmelerinde yurt dışındaki soydaşlarının oy kullanmasını desteklediğini de altını çizdi.
Dünyanın her yerinde Cenup Kıbrıs vatandaşlarının, ikamet aranmaksızın oy verebildiğine değinen Tatar, “Bu yazışma çağlarında, Şimal Kıbrıs haricinde yaşayan yurttaşlarımızın da, ikamet şartı aranmadan, oy kullanma haklarının yasal düzenleme ile verilmesi gerektiğine inanmaktayım.” dedi. 
“İLGİLİ OLAN SANDIĞA GİDER”
Ersin Tatar, bu konudaki görüş ayrılıklarıyla ilgili olarak ise şunları kaydetti:
“Bunu doğru bulmayan çıkıp ‘niçin doğru bulmadığını’ söylesin. O yurttaş ise diğeri de vatandaştır. Kaldı ki ülkemize baktığımızda oy vermeye yüzde 65 gidiyor, yüzde 35 gitmiyor. İlgisi alakası yok. Yurt haricinde da ilgisi olan, fikri olan, düşüncesi olan oy vermek, hakkın kullanmak isteyen kullanabilmelidir. Hepsinin gidip oy vereceğini beklemiyorum. Oy kullanmak isteyen kullanabilmeli ki daha çok bir irade ortaya çıksın. O irade Kıbrıs Türk halkının iradesidir. Nerede yaşıyorsa yaşasın benim benzer biçimde gönlü ve yüreği Kıbrıs’ta atan, Kıbrıs sevgisiyle yaşamını yaşayan, askerliğini icra eden her türlü bağları olan binlerce insanımız vardır. Bu insanoğlu her geldiğimde benden oy kullanma istiyor. Bunun ciddiyetle ele alınması gerekmektedir.”
“EVDE CUMHURBAŞKANI DEĞİL, SİBEL TATAR’IN EŞİYİM”
Cumhurbaşkanı olduktan sonrasında oldukca yoğun bir yaşama adım atan Ersin Tatar, eşinin de yoğun bir emek harcama yaşamı bulunduğunu sadece evde “Cumhurbaşkanı olmadığını, Sibel Tatar’ın eşi bulunduğunu” altını çizdi.
İstanbul Hukuk Fakültesi mezunu eşinin örneksiz ve organik olarak her mevzuda kendi fikri, düşüncesi ve görüşü bulunduğunu işaret eden Cumhurbaşkanı, “Kanal T yönetiminde bir ekip noktalarda değişik düşündüğümüz oldu. Sorun yaşadığımı da söyleyebilirim. Eşimin fikirlerine hep saygı duydum. Değişik kişiler benim itirazıma karşın senelerce gösterim yaptılar. Sadece hanım eşitliğine saygı ve sevgi hep tarzım oldu. Onun söyledikleri elbet oldukca değerlidir. Ben değişik düşünsem de artık duruma nazaran hepimiz kendi hareketlerini ona nazaran düzenleyebilir. Dolayısıyla evde ‘cumhurbaşkanıyım’ diye bir iddiam asla olmamıştır.” dedi. 
İki kızına küçüklüklerinden itibaren hususi ilgi gösterdiğini de ekleyen Cumhurbaşkanı, Ankara’daki evli tabip kızı Cansu Ayten’i özlediğini, Canev’in ise kendileriyle yaşadığını açıkladı. 
“CUMHURBAŞKANI ADAYLIĞINI ZAMANI GELİNCE GÖRECEĞİZ”
Cumhurbaşkanı Tatar, daha ilkin 2025 seçimlerinde tekrardan Cumhurbaşkanlığı’na adaylığını koyacağı yönündeki haberlerin medyada büyütüldüğünü belirtti. Ersin Tatar, “Söyleşi esnasında ‘Arzu eder misin?’ diye sordular. Benim sağlığım ve tecrübem yerinde. Şu ana kadar bu işi başarıya ulaşmış bir halde götürdüğüm inancıyla, doğal ki ‘Arzu edebilirim.’ demiştim. Fakat doğal vakası medyada öyleki bir işlediler ki bunun resmi olarak açıklanması başka bir iştir.” dedi. 
Bu konuların kolay olmadığını, aday olup kazanabilmek için siyasal partilerin, kurum ve kuruluşların karar almaları icap ettiğini söyleyen 5’inci Cumhurbaşkanı, resmi açıklamasının daha zor olacağını söylemiş oldu. Bazı istişarelerin mühim bulunduğunu, zamanı erişince hep beraber görüleceğini de ekledi.
Tatar, yapmış olduğu çalışmalarda ortaya koyduğu değerlerle, internasyonal gelişmeler, iki devletli politika, Maraş açılımı ve Türkiye ile ilişkilerde, cumhurbaşkanlığı döneminde hakkaten başarıya ulaşmış bir dönemden geçtiğine inandığını ekledi. Tatar, “Benim yakın çevremde istişare içinde olduğum bazı mühim merkezlerde bunu bu şekilde değerlendirdiklerinden dolayı inşallah önümüzdeki süreçte tüm bu hedeflerin gerçekleşeceğini düşünmekteyim.” dedi. 
“İLERİDE CUMHURBAŞKANI OLARAK ANILMAK İSTESEM DE ASIL MESLEĞİM MALİYE”
Biyografilerinde kendisinden “siyasetçi” ve “iktisatçı” olarak bahsedildiğini, ilerde “KKTC’nin eski Cumhurbaşkanı” olarak anılacağını dile getiren Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, “Fakat ben hem iktisatçıyım hem maliyeciyim. Bunlar benim mesleğim. 5 yıl Maliye Bakanlığı yaptım. Amcalarım benzer biçimde mali müşavirlik yaptım, bu mesleği önemsiyorum.” diye sözlerine son verdi.

Kaynak: Mykibris.com