Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Fuat Oktay başkanlığındaki TBMM Dışişleri Komisyonu heyetini kabul etti.

Amcaoğlu: Sanki ülkede petrol kuyusu var da biz çıkarıp vermiyoruz

Amcaoğlu: Sanki ülkede petrol kuyusu var da biz çıkarıp vermiyoruz

Ziyarette Türkiye Cumhuriyeti’nin Lefkoşa Büyükelçisi Metin Feyzioğlu da hazır bulunmuş oldu.

Görüşmede konuşan Tatar, Kıbrıs’ta taraflar içinde ortak zemin bulununcaya kadar yaşam kalitesinin artırılması ve günlük mevzularla ilgili görüşme yapabileceklerini, diyalog ve iletişime ehemmiyet verdiklerini belirtti.

TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Fuat Oktay da Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın iki devletli egemen eşit ve internasyonal alanda eşit statüyü içeren siyasetinin sonuna kadar arkasında olduklarını söyleyerek, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da BM Genel Kurulu’ndaki konuşmasında bunu dile getirdiğini anımsattı.

Oktay, Türkiye’nin daima her alanda KKTC’nin yanında bulunduğunu ve olmaya devam edeceğini dile getirdi.

Tatar

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Oktay’a yeni görevinde de KKTC’yi ön planda tuttuğu ve tanıtmak amacıyla sürdürdüğü gayretleri için teşekkür etti.

Tatar, Kıbrıs Türk halkının adada sürdürdüğü savaşım ve kazanımlarına değindiği konuşmasında, Kıbrıs’ta bir ulusal mücadelenin sürdürüldüğünü söylemiş oldu.

KKTC’nin kurum sürecini, 1960’lı yıllardan itibaren yaşananları değerlendiren Tatar, Türkiye Cumhuriyeti’nin garantörlüğü ve Türk-Yunan dengesine değindi.

Bu dengenin Rumların Annan Planı’na hayır demesine karşın Avrupa Birliği’ne alınmasıyla bozulduğunu dile getiren Tatar, bu durumun Rumların şımarmasına ve Kıbrıslı Türklerin haksızlığa uğramasına yol açtığını belirtti.

Tatar, Kıbrıslı Türklere izolasyonlar ve ambargolarla diz çöktürmeye çalışıldığını söyleyerek, son dönemde Rum tarafının 14 maddelik bir planla Kıbrıslı Türkleri Kıbrıs Cumhuriyeti’nin içine çekip KKTC’nin zeminini zayıflatmaya çalıştıklarını, bunun samimi bir politika olmadığını beyan etti.

Kıbrıs’ta bir anlaşmanın egemen eşitlik eşit hukuksal statü temelinde olabileceğini, bunu BM Genel Sekreteri ile de paylaştığını dile getiren Tatar, federasyon defterinin kapandığını söylemiş oldu.

Tatar, ortak zemin bulununcaya kadar yaşam kalitesinin artırılması ve günlük mevzularla ilgili görüşme yapabileceklerini, diyalog ve iletişime ehemmiyet verdiklerini belirtti.

Rum tarafının elektrikte Avrupa Birliği’ne Yunanistan üstünden enterkonnekte sistem ile bağlanma noktasının fazlaca maliyetli bulunduğunu dile getiren Tatar, Türkiye üstünden şimal ve güneyin AB’ye bağlanabileceğini bunların görüşülmesi icap ettiğini belirtti.

Bu mevzularda Anavatan Türkiye ile devamlı istişare içinde olduklarını söyleyen Tatar, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da BM Genel Kurulu’nda yapmış olduğu konuşmalarda KKTC’nin tanınması gerektiğine değinerek KKTC için bir nefer bulunduğunu, bunun yeni siyasetin zeminini güçlendirdiğini altını çizdi.

Erdoğan ve Oktay’a yaptıkları dış temaslarda bunu dile getirdikleri için teşekkür eden Tatar, yalıtım ve ambargoların kalkması için verdikleri desteğin fazlaca mühim bulunduğunu kaydetti.

KKTC’nin, Türk Devletleri Teşkilatı gözlemci üyeliğine değinen Tatar, dünyada KKTC gerçeğinin kabul görmeye başladığını, kapıların yavaş yavaş açıldığını, vakit içinde tanınmanın da geleceğini söylemiş oldu.

KKTC’nin bu 15 Kasım’da 40. yılının kutlanacağını söyleyen Tatar, Anavatan Türkiye’nin desteğiyle Türkiye’den KKTC’ye su getirilmesi şeklinde mühim projelerin hayata geçtiğini, kurumsal yapının oluştuğunu belirtti.

Tatar, tarih sahnesinden silinme noktasına gelmiş Kıbrıs Türk halkının 1974 Sulh Harekatı’yla bağımsız bir cumhuriyet kurarak Doğu Akdeniz şeklinde eleştiri bir bölgede onurlu bir halde özgür ve bağımsız bir devletle yaşamını sürdürdüğünü söylemiş oldu.

Maraş açılımına de değinen Tatar, bu açılımın KKTC’nin Doğu Akdeniz’de egemen bir devlet olarak kökleşmesine hizmet edeceğini belirtti.

Oktay: “Devlet olarak KKTC’nin tanınması arzu ediyoruz”

TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Fuat Oktay da, her mevzuda dayanışma içinde olmanın rahatlık ve mutluluğu içinde bulunduklarını dile getirerek, hükümetler arasındaki emek harcamalar devam ederken parlamentolar arasındaki ilişkilerin de sürdüğünü söylemiş oldu.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın duyurduğu iki devletli egemen eşit ve internasyonal alanda eşit statüyü içeren siyasetin sonuna kadar arkasında olduklarını söyleyen Oktay, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da BM Genel Kurulu’ndaki konuşmasında bunu dile getirdiğini anımsattı.

“Devlet olarak KKTC’nin tanınması arzu ediyoruz” diyen Oktay, buna yönelik çaba gösterdiklerini söyleyerek, KKTC’nin Türk Devletleri Teşkilatı, TÜRKPA ve İslam İşbirliği örgütleri gözlemci üyeliklerinin mühim adımlar bulunduğunu belirtti.

Oktay, bu adımların gelişerek devam edeceğini dile getirdi.

Kıbrıslı Türklere uygulanan yalıtım ve ambargolara değinen Oktay, dünyanın bu zulmü görmesi icap ettiğini, en kolay insan haklarının verilmediğini söylemiş oldu.

Oktay, Türkiye’nin daima her alanda KKTC’nin yanında bulunduğunu ve olmaya devam edeceğini dile getirdi. 

Pile’de yol mevzusunda yaşananlara değinen Oktay, Rum tarafının yönlendirmesiyle BM Sulh Gücü’nün adaletsiz uygulamalarının bir kez daha görüldüğünü belirtti.

BM Sulh Gücü’nün iki devletin izni ve rızası ile gelirse sulh gücü olabileceğini, tek devletin iznini alarak sulh gücü olunamayacağını söyleyen Oktay, Pile yolu vakasında bunun bir kez daha görüldüğünü kaydetti.

Tamamen insani amaçlı bir projenin siyasal bir boyuta taşındığını dile getiren Oktay, Rum tarafının yapmış olduğu yola itiraz edilmezken, bu yola itiraz edilmesinin “kabul edilemez” bulunduğunu söylemiş oldu.