“Daha önceki açıklamalarımda da, altını çizerek belirtmiş olduğum benzer biçimde, Şimal Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olarak, diplomatik girişimler ve dış dünyaya açılma mevzularında, son aşama mühim günlerden geçiyoruz” diyen Üstel, “Sayın Cumhurbaşkanımız Ersin Tatar’ın Cumhurbaşkanı seçilmesi ile beraber, Türkiye ile ortaya koyduğumuz yeni dış siyaset vizyonu, 3 senedir ciddi açılımları da bununla beraber getirmiştir”diye konuştu.

“Sayın Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu yeni gösterime paralel olarak BM genel Kurulunda iki yıl üst üste yapmış olduğu KKTC’yi tanıyın çağrısı, Şimal Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Türk Devletleri Teşkilatı’nda gözlemci üye statüsü ile yer alması, ülkemizin yeni dış politik vizyonunun ortaya çıkardığı, somut göstergeleri olarak karşımızda durmaktadırlar” diyen Başbakan Ünal Üstel, şöyleki devam etti:

“Türk Devletleri Teşkilatına girişimizle beraber başlamış olan diplomatik hareketlilik, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Sayın Aliyev’in Şimal Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Bayrağı, Türk Devletlerinde ve Azerbaycan’da artık dalgalanacaktır söylemi ile bambaşka bir aşamaya taşınmıştır.
İşte bugün, bu söze uygun olarak bayrağımızı Azerbaycan topraklarında iyi mi dalgalandırdığımızı, neler yaşadığımızı ve hangi temaslarda bulunduğumuzu sizlere anlatmak için buradayız”

Azerbaycan temasları…
Konuşmasının devamında Azerbaycan temaslarını kapsamlı bir halde özetleyen Üstel, şunları söylemiş oldu:
Cumhurbaşkanımızın başkanlığında, Başbakanlığımızın ve Gezim Bakanlığımızın katkılarıyla Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de düzenlenen Şimal Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Kültür ve Tanıtım Etkinliği’ne tarihte görülmemiş, geniş bir heyetle katıldık.
Daha en başından vurgulamakta yarar görüyorum.  Sivil cemiyet kuruluşlarımız bu ziyareti o denli mühim ve hususi görmüşlerdir ki; devletimizden tek bir kuruş talep etmeden, kendi yol ve konaklama harcamalarını karşılayarak bu etkinliğe katılmışlardır.
Bu aşamada kendilerine de ek olarak teşekkür ediyorum. Bildiğiniz suretiyle Perşembe Gün Azerbaycan’a gitmek için yola çıktık.
Uçağımızın Azerbaycan’a inişinden ayrılacağımız güne kadar, gördüğümüz saygı, sevgi ve saygı en üst seviyede olmuştur. Bir devlete yaraşır şekilde en üst seviyede ağırlandık ve uğurlandık.
Bu Şimal Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Kurumlarımız ve sivil cemiyet kuruluşlarımız adına son aşama mühim bir ilk adımdır.
Ziyaretimizin ilk gününde meydana gelen gala gecesine, Azerbaycanlı kardeşlerimizden bakan, bakan yardımcısı, Milletvekili seviyesinde katılımlar olmuştur.  Azerbaycan’ın mühim Sivil Cemiyet Kuruluşu Temsilcileri ve Azerbaycan basını da etkinliğimize büyük ilgi göstermiştir.
Orada can Azerbaycanlı kardeşlerimizle kucaklaştık. Kıbrıs Türk Halkının selamlarını kendilerine ulaştırdık.
3 devlet Tek Millet söyleminin yalnız bir çarpıcı söz olmadığını oraya katılan hepimiz gözleri ile görmüştür.
Azerbaycan’la Asırlar ilkin kurulan gönül köprümüz ne yazıktır ki oldukca uzun süreden beri kullanılmamıştır. 
İşte biz meydana gelen bu ziyaretle, o köprüleri tekrardan kullanmaya başladık. Ve karşılıklı şekilde kullanmaya da devam edeceğiz.
Azerbaycan’da Sayın Cumhurbaşkanımızın resmi bir kabulle, Sayın Azerbaycan Cumhurbaşkanı tarafınca kabul edilmesi, son aşama mühim ve zamanı bir vakadır.
Görüşmede, Sayın Aliyev’in, Kıbrıslı Türklerle, kültürel, siyasal ve ekonomik işbirliğinin geliştirilmesi yönünde adımlar atılacağına yönelik yapmış olduğu izahat yalnız bir temenniden ibaret değildir. Gerçektir.
İnanıyorum ki, bu temasların sonucun da, gerek kültürel, gerek ekonomik gerekse diplomatik ilişkilerimiz hızla gelişecek ve Kıbrıs Türk Halkı, dünya ile kucaklaşma yolunda, Anavatan Türkiye’mizden sonraki ilk adımını Can Azerbaycan’la atacaktır.
Aliyev Görüşmesi sonrası, Sayın Cumhurbaşkanımız Ersin Tatar tarafınca düzenlenen basın toplantısında kendisine Başbakan olarak ben de eşlik ettim. 
Bu hükümetimizin Cumhurbaşkanımıza açık desteği olarak görülmelidir.
Oraya gelen onlarca basın mensubu aracılığı ile Sayın Cumhurbaşkanımız dünyaya seslenmiştir. Bu da son aşama mühim ve zamanı bir vaka olmuştur.
Söylemimiz ortaktır. Nettir. Açıktır. 
Kıbrıs Türk Halkı artık dünyada hak etmiş olduğu yeri almaya hazırdır ve bunu açıkça talep etmektedir.
Azerbaycan Ziyareti süresince, KKTC Başbakanı olarak şahsen ben de mühim temaslar gerçekleştirme fırsatı buldum.
Azerbaycan’ın iki bakanı ile gerçekleştirdiğim temaslarda son aşama mühim mevzuları ele aldık.
Bilhassa Ulusal Eğitim Bakanı ile gerçekleştirdiğimiz temaslarda, üniversitelerimizin işbirliğini, kültürel ve sportif alanlarda  geliştirebileceğimiz ilişkileri ele aldık. 
Kendilerini ülkemize çağrı ettik. 
İnanıyorum ki oldukca yakın bir gelecekte bu temaslarımızı vatanımızda de gerçekleştirme fırsatı bulacağız. 
İnanıyorum ki yaşanacak gelişmelerin peşinden, Azerbaycanlı gençlerle ülkemizin gençleri hem üniversitelerde hem de sportif müsabalarda artık bir araya gelebileceklerdir.
Bakanların yanında, ülkenin iktidar partisinin en üst düzey yöneticileri ve milletvekilleri ile de bir araya geldim, görüşmeler gerçekleştirdim.
Siyasal anlamda ortaya koyabileceğimiz işbirliklerini ve iki ülkenin önündeki gelecek fırsatların konuştuk.
Bunların gerçekeleşmesi için kuvvetli bir siyasal iradeye gerekseme olduğu açıktır.
Ne mutluyum ki,  gereksinim duyulan bu kuvvetli irade hem bizde var hem de Azerbaycan’ı yöneten Yeni Azerbaycan Partisinde var.
Dolayısı ile gelecekten son aşama umutluyum.
Kendilerini oldukca yakında kutlayacağımız 15 Kasım törenlerimize de çağrı ettim.
İnanıyorum ki Cumhuriyet coşkusunu bundan bu şekilde hem Türkiye’den gelen kardeşlerimizle hem de Azerbaycanlı kardeşlerimizle beraber yaşayacağız.
Ziyaretin internasyonal bir temas olarak kendilerine de mühim tecrübe kazandırdığını kaydeden Üstel,  “Ekonomik örgütlerimiz, üniversitelerimizin temsilcileri, sivil cemiyet kuruluşlarımız özetle, heyette yer edinen hepimiz, bu ziyareti kazanımlarla tamamlamıştır. “Azerbaycan, turizmimiz, üniversitelerimiz, sanayimiz, iş dünyamız ve inşaat sektörümüz adına fırsatlarla dolu bir ülke. “Azerbaycan’la tekrardan kurulan gönül köprülerimizi, ulaşım alanındaki sorunlarımızı çözerek pekiştirmeliyiz. Eğer bunu gerçekleştirirsek, buradan her iki ülke de kazanım elde edecektir.İlişkilerimiz bam başka bir boyuta taşınacaktır.” dedi. 

“Hilalimiz bir yıldızımız birdir. Dilimiz bir, kanımız birdir…Kalbimiz birdir, Yolumuz birdir,Gelecek bizimdir.”



“Yolsuzluk ve usulsüzlük birbirine karıştırılmamalı”

Üstel, sözlerini şöyleki sonlandırdı:
 Temaslarımızda hep bu tarz şeyleri anlattık. Mevlana’nın meşhur bir sözü vardır.
Aynı dili konuşanlar değil, aynı duyguları paylaşanlar anlaşır diye…
Biz Azerbaycan’da ikisini birden başardık.
Hem aynı dili konuştuk, hem aynı duyguları paylaştık.
Dolayısı ile can kardeşlerimizle konuştuğumuz pek oldukca mevzuda hem birbirimizi anladık hem mutabık kaldık. 
Birbirimizi anlayabiliyoruz zira;
Aynı milletin evlatlarıyız.
Azerbaycanlı kardeşlerimiz de esareti reddettiler, ikimiz de reddettik.
Azerbaycanlı kardeşlerimiz de, vatan uğruna oldukca cefalar çektiler ikimiz de çektik, Azerbaycanlı kardeşlerimiz de bugünlere gelene kadar oldukca ağır bedeller ödediler, ikimiz de ödedik.
Dolayısı ile devlet sahibi olmanın ve bunu yaşatmanın ne anlama geldiğini iyi biliyoruz.
Birbirimize haiz çıkmazsak kimselerin bizlere haiz çıkmayacağını da biliyoruz.
Son yüzyılda kurulan 3 Türk devletiyiz.
Bir olursak, birlik olursak,
Önümüzdeki yüzyıl da bizim olur.
Gerek bizim gerekse heyetimizin yapmış olduğu temaslar son aşama önemliydi.
Bunu asla söz olsun diye söylemiyorum.
Esasen birazdan heyetimizde olan arkadaşlarımız size kendi izlenimlerini aktaracaklardır.
Üniversitelerimizin kendi aralarında bir ortaklık yapma kararlılıklarını duyurmaları son aşama önemlidir.
Turizmcilerimizin ve İnşaat sektörümüzün Azerbaycanlı muhatapları ile ekonomik işbirliğini geliştirme emekleri başlatmaları son aşama önemlidir.
Hanım girişimcilerimizin, iş dünyamızın, Azerbaycanlı girişimcilerle bir araya gelmeleri, ATİB (Azerbaycan Türk İşadamları Birliği) temasları da son aşama önemlidir.
Tecim Odamızın, Endüstri Odamızın üyelerinin gerçekleştirdiği ve daha ilk ziyarette  antak kalma  ile sonuçlanan temaslar önemlidir.
Siyasal partilerimizin, Azerbaycan siyaseti ile geliştirdikleri diyaloglar da son aşama önemlidir.
Bunlar artırılarak sürdürülmelidir.
Hükümet olarak Azerbaycan ilişkilerinin geliştirilmesine yönelik atılacak her adımın hükümet olarak arkasında duracağımızın burada sözünü veriyorum.
Azerbaycan ziyaretimiz çerçevesinde,
Kıbrıs’ımızı tanıtan, kültürümüzü tanıtan sergi ve gösterilere de tanıklık ettik.
Folklor grubumuz Azerbaycanlı kardeşlerimize unutamayacakları anlamış olur yaşattılar. Kendilerini kutlama ediyorum.
Fotoğraf sanatçılarımız, ülkemizi Azerbaycan’a taşıdılar. Onlara da teşekkür ediyorum.
Ses sanatçımız, sevgili Begüm etkinliklerde sesiyle hepimizi büyüledi. Ona da teşekkür ediyoruz.
Ziyaretimiz süresince, duygularımızın yükseldiği anlamış olur da yaşadık.
Azerbaycan Yüce Önderi Haydar Aliyev’in anıt mezarını  ziyaret ettik.
Azerbaycanlı şehit kardeşlerimizin yatmış olduğu şehitliği ziyaret ettik.
Vatan toprakları için omuz omuza savaşarak hayatlarını kaybeden Türk Şehitliğini ziyaret ettik.
Oldukça kısa bir süre ilkin yaşamını genç yaşta yitiren, Azerbaycan Milletvekili, Türk dostu, Kıbrıs Türk Halkının haklı davasına savunuculuk etmiş Ganire Paşayeva kardeşimizin mezarını da ziyaret ettik.
Dualarımız yanlarında olsun.
Aziz hatıralarının önünde bir kez daha eğiliyorum.
Azerbaycan ziyareti, atalarımızın geldiği coğrafya ile tekrardan bağlarımızın güçlenmesi adına son aşama mühim olmuştur.
Azerbaycan ziyareti, kardeşliğin yalnız söylemde kalmadığı, kardeşlik duygularının somut olarak tescil edilmiş olduğu bir ziyaret olmuştur.
Yeni bir gelecek bizi bekliyor.
Yüzümüzü dünyaya döndük.
Dünya ile buluşuyor, kendimizi anlatıyoruz.
Bu konudaki en büyük gücümüz haklı davamızdır.
Bu konudaki en büyük desteğimiz Anavatanın desteğidir.
Haksızlıklar altında, ambargolar altında ezilen bir halk olmaktan çıkıp, dünyada hak etmiş olduğu yeri alan bir halk olma talebini ortaya koyuyoruz ve bunu başaracağız.
Buna yürekten inanıyorum.
Bu vesileyle,
Azerbaycan ziyaretimiz ve temaslarımızın gerçekleşmesinde alın teri döken her insana huzurlarınızda teşekkür etmek isterim.
Başta Azerbaycan Cumhurbaşkanı Sayın İlham Aliyev olmak suretiyle, tüm Azerbaycan yetkililerine, bakanlara, milletvekillerine bizlere gösterdikleri misafirperverliklerinden dolayı teşekkür ediyorum.
Bizim dünya kapılarını aralamamızın en mühim mimarı her platformda Kıbrıs Türkünün sesini dünyaya duyuran Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a teşekkür ediyorum.
Ülkemizi Azerbaycan’da onurla temsil eden Sayın Cumhurbaşkanımıza hükümetimiz ve halkımız adına teşekkür ediyorum.
Bizi bir an bile yalnız bırakmayan, Türkiye Bakü Büyükelçisi Sayın Cahit Bağcı’ya ve elçilik ekibine teşekkür ediyorum.
Gezim Bakanımıza, ekibine ve kültür dairemize teşekkür ediyorum.
KKTC Azerbaycan dostluk grubuna yürekten teşekkür ediyorum.
Azerbaycan Türk İş İnsanlarına Teşekkür ediyorum.
Azerbaycan Medyasına, Türk Medyasına ve mahalli medyamıza teşekkür ediyorum.
Mihmandarlarımıza ve yanımızda duran bizi asla yalnız bırakmayan tüm dostlarımıza, kardeşlerimize teşekkür ediyorum.
Hilalimiz bir yıldızımız birdir.
Dilimiz bir, kanımız birdir…
Kalbimiz birdir, 
Yolumuz birdir,
Gelecek bizimdir.
Bu yüzyılın da Türk yüzyılı olması dileği ile, 
hem halkımızı hem de Azerbaycanlı gardaşlarımızı sevgi, saygı ve hürmetle selamlıyorum.”